17 Temmuz 2016 Pazar

Darbecik ve Sosyal Psikoloji

Darbecik durduran sokağa dökülen insanımızı birazda sosya-psikolojik olarak analiz edelim;

Coğrafyamız insanı, hem Doğu hem Akdeniz mayasıyla çabuk galeyana gelir. Onu her konuda, her durum için, bir kaç kışkırtıcı sözle sokağa dökebilir kendisini kahraman gibi hissettirebilirsiniz. Analitik düşünmez. Neden sonuç ilişkisi içinde muhakeme yeteneği gelişmemiştir. Resmin bütününü görmek istemez, göremez zira bu zor, zahmetli ve uzun bir süreçtir. Çok okumak ve araştırmak ve parçaları bir araya getirmek gerekir, buna  vakti yoktur, niyeti de, ona direkt sonuç gerekir. Ekseriyetle  bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir ve bu fikir ona yeter. Aksi fikirde, hırçınlaşır, öfkelenir ve saldırganlaşır. Kesinlikle soğukkanlı değildir, olmaya da gayret etmez.  Başkasının hakkını yeme ve ihlal etmede bir behis görmez (iki otomobillik yere araç park etme, bir vezne kuyruğuna kaynak olma, plajda en az 4 şezlonga havlu bırakma vb anladınız siz yapıyı) ama kendisi bu durumlarla karşılaştığında isyan edip, ahlâk dersi verir. Empati yeteneği primitif düzeydedir.

İnsanımız aslen çok mutsuzdur. Altında yetersizlik ve değersizlik duygusu vardır. Aslını, özünü yitirmiş, ne doğulu ne batılı olmayı başarabilmiş, ana vatanı Asya'dan bağları çoktan kopmuş insanımız aidiyet sorunu yaşar. Yaşadığı coğrafyanın jeopolitik konumu itibari ve yıllar boyunca kötü siyasetle yönetilen bir ülkede yaşamanın ızdırabı ile hep tehdit altında, hep güvensiz ve diğer dünya ülkeleri tarafından kabul görmeyen bir itilmişlik yaşar. Vize almak için konsolosluk kapılarında sürünür. Istenmeyen üvey çocuk gibidir. Hatta piç gibidir. Piç bir toplum olan ABD gibi ben Amerikan Vatandaşıyım deyip işin içinden çıkamaz, ayrışır da ayrışır kendi içinde. Türk, Laz, Kürt, Çerkez, Rum, Alevi, Sünni, şucu bucu....
Değişen hükümet ve politikalarla kimi zenginleşir, kimi fakirleşir. Ekonomik uçurumlar ayrı öfkeleri doğurur, tetikler.
Bütün bunlar derin bir kompleks yaratır onda. Bunu  bastırmaya çalışır, bastırdıkça fırtlar.
İnsanımızın çoğunun refah bir hayatı yoktur, ülke ve devlette bunu vaadetmiyordur. Gelecek planları, idealleri ve hobileri yoktur. Günü kurtarmak kafidir. Terörü, şiddeti, ölümleri, cinayetleri, tecavüzleri, hırsızlıkları, yalanları ve onlarca kötü durumu kanıksamış, buna alıştırılmıştır. Sorgulamaz, kabul eder, sorgulayana şaşırır. Kendi gibi düşünmeyen herkesi reddeder. Genelde mesneti yoktur ama bir durumu hunharca savunur.
İnsanımız, hata yaptığında geri adım atmaz, özür dilemez, yanıldım galiba diyemez. Herşey onun gururuna dokunur. Gurur ve onur arasında ki farkı bilmez. Onurun haysiyet, gururun ise kibir olduğunu ayırt edemez.
İnsanımız pire için yorgan yakar ama köprüden geçerken ayıya da dayı der. Çok tutarlı değildir insanımız. Kararlı da değildir. Şimdi hayır dediği çocuğuna 1 dakika sonra tamam tamam ağlama der istediğini verir. Yemeğini bitir seni parka götüreceğim der, sonra çocuğu parka götürmez.
İnsanımız, vatanını, bayrağını, Mehmetçiğini sever, kutsaldır. Bu öne sürülünce, acaba demez, neden demez, arkasında ne bit yeniği var demez. Çıkar sokağa, gözü dönmüştür.  Hangi çılgın zincir vuracakmış şaşar âdeta.
İnsanımız, mutsuz, değersiz, yetersiz ve galeyana gelen fıtratta olunca çıkan sonuçta bu oluyor. Üzerinde bir gömlekle, eli silahlı askere tanka yürüyecek cesareti buluyor, kendi askerini dövüyor, işkence ediyor, öldürüyor, vahşice başını kesiyor. O an bunu vatan, devlet, birlik beraberlik için yapmıyor!  Karşısındakinin kim olduğunu bilemeyecek bir şuursuzlukla yapıyor. Orada saldırdığı, öldürdüğü, birikmiş tüm öfkesi. Geçim derdi, kahve de ona  ters düşen adam, kayınpederine öfkesi, babadan kalan  tarlaya düşen payını vermeyen emmisine, çocukken köyde ki kırmızı bisikletini bir tur vermeyen arkadaşına, lise de senden bi bok olmaz diyen tarih öğretmenine, bir üst model araba alan komşusuna, ve ve en önemlisi de çükünü kaldırıp karısını beceremediği için tüm öfkesi.
O kendini darbe durdurdu sanıyor ama eşi dostu ne bok olduğunu biliyor.
Darbeler geriye atıyorsa, insanımıza bir darbe olsa 50 yıl geriye gitsek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder